Bir kere hüzün düşmesin nazlı anamın yüreğine,
Zaten dilimde varmaz ötesini demeye
Derin, silinmez izler yaratır her kadının kadınca yüreğinde.
Yitirdiklerim en çok bayramlarda sarar etrafımı ve elleri nasırlı anamın
Ben hüznüne, O hasretine ağlar
Ağlarken tebessüm eder yüzüme
Ben gözlerindeki hasrete, O gözlerimdeki düşe güler
Derken karşılıklı eksiliriz tüm yitirdiklerimizle…
‘İyi bayramlar anne’
‘Cejna te pîroz be daye’
…..ve sarar beni yüreğine Sakine Ana
Süt kokar teni Hayriye Ana’nın
Gözyaşıyla sular Fahrettin’in karanfilini her bayram arifesinde
Hala Üzeyir’inin yolunu gözler Koçeri Ana
Yaz, kış demeden
Bezar Ana’nın bakışları sözün hükmünü yitirdiği andır bu şehirde.
Dilşa Ana, özetidir hüznün de
direnmesinin de
bayramlarının da bu şehrin…
Ya kardeşlerim Rukiye, Nesibe, Pembe…
Bilinir mi bilmem bu şehir bir farklı sarar insanı,
Direnmesindendir her hal.
Direnmesini bilmesinden.
Mağrurdur sokakları, tenhadır ağıtları, karakter güzelidir bu şehir
Direnmesini bilenlerin sayesinde
Yine de hüzündür bayram bu şehirde….
Yine adaklar adanacak, dualar okunacak eli yüreğinde,
yüreği yüreğimde
Sürgünde, zindanda, doruğunda heybetli coğrafyamın.
Filizlendi.
Yeşerdi yeşerecek kardelenler Annem
Mizgin’ler geri gelecek.
Ha gayret Annem, ha gayret Kadın!
Biraz daha diren be anam, biraz daha
Bu bayram değil ama
Bir sonraki bayram Bağlanan Kara’lar çözülecek.
Bize onurlu barışı getirdiklerinde bayram olacak.
Ve işte o gün dönecekler,
O gün Bayram, Bayram Olacak!
Her gününü bayram tadında, gökkuşağı renginde yaşayacağımız bir gelecek için yitirdiklerimize... alinti.
REYHAN YALÇINDAĞ