Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (2. KISIM)Irkçı Partiler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SiLaN




Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 24/04/09

2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ?     (2. KISIM)Irkçı Partiler Empty
MesajKonu: 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (2. KISIM)Irkçı Partiler   2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ?     (2. KISIM)Irkçı Partiler EmptyPtsi Haz. 29 2009, 22:48

Alpaslan Türkeş'in ırkçılığı ve ABD ile olan ilişkisi bilinmektedir. 27 Mayıs 1960 Askeri darbe döneminde Milli Birlik Komitesi'nin içinde yer almıştı. Daha sonra ırkçı bir darbenin hazırlığı içinde olduğu söylentisiyle yurt dışına (Delhi'ye) müşavir olarak sürüldü. Dönüşünde, Osman Bölükbaşı'nın Genel Başkanı olduğu Cumhuriyetçi Köylüler Partisi (CKMP)'ne üye oldu. Bir süre sonra partinin Genel Başkanlığına getirildi. Partinin adını (Milliyetçi Hareket Partisi" olarak değiştirdi. Devletin ekonomik ve politik desteğiyle, ülkenin değişik bölgelerinde 150'ye yakın komando kampları açtı. Bu kamplarda silahlı eğitimle binlerce faşist militan yetiştirdi. Yine devletin korumasıyla her il ve ilçede Ülkü Ocakları açıldı. Türkeş'in ve MHP'nin komando kamplarının kurulmasından kuşku duyan Emniyet Genel Müdürlüğü, 1970'te dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e ayrıntılı bir rapor sundu. Raporun bir bölümü şöyle: "Komando kampları, Hitler Almanya’sındaki SS ve Fırtına Birlikleri isimli Nazi teşkilatının benzeridir. Türk milliyetçiliği, Türkçülük maskesi ile yurdumuzda tatbik edilmek istenen Nasyonal Sosyalizm, yani mevcut düzeni yıkmayı öteden beri milli hudutlar içinde yaşamakta olan Türk tabiyetindeki azınlıkları sınır dışı etmeyi ve başka devletlerin siyasi hudutları içinde yaşamakta olan Türkleri yine başka devletlerin toprakları içinde kalan çok geniş bir toprak parçası üzerinde birleştirmeyi öngören emperyalist ve saldırgan bir siyasettir... Ülkü Ocakları, Genç Ülkücüler, Türkiye'de Milliyetçi Türk Kadınları Derneği, MHP ile bağlantılıdırlar..." (6) Aynı raporda, komando kamplarının açıldığı iller, bölgeler, açılış tarihi, eğitim görenlerin sayısı, eğitimi yapanların isimleri belirtilmektedir.



Türkeş, komando kamplarıyla ilgili olarak, Gazeteci Abdi İpekçi'ye şu açıklamada bulunur: "Gençlik Kolları çeşitli sportif ve kültürel faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu arada kendilerine judo öğretiyorlar. Komünistler memleketi sahipsiz sanıp da hakimiyetini vermeyiz. Onların anlayacağı dilden konuşacağız... Bunun için gençlerimizi mücadeleci olarak yetiştiriyoruz... Ülkücüler polise ve devlet kuvvetlerine saygılıdırlar. Bu yüzden polisle aralarında çatışma çıkması mümkün değildir. MHP'nin gençlik sayısını 300 bin tahmin ediyorum. Türkiye'de yaygın, milliyetçi teşekküller olarak 1150 gençlik teşkilatımız vardır. Komünist fikir hareketine, faaliyetlerine karşı teşkilatlandırmak, uyandırmak maksadını güdüyoruz. Ülkücülerin mücadelesi kendi halindeki öğrencilerle değil, komünist militanlarladır..." (7)



Irkçıların (faşistlerin) amacı net olarak açıklanıyor, emniyetin ve basının uyarılarına karşın Başbakan Süleyman Demirel, "Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz" diyordu. Saldırılar, uyarılar görmezlikten geliniyordu. Tam tersine devletin ekonomik ve politik korunması artarak sürdürülüyordu. Şüphesiz her hizmet ve destek karşılıklıdır...



Dinci Partiler

ABD ve işbirlikçi egemen güçler, bir yanda Siyasal İslamcıların amaçlarının gerçeklemesi için eğitim, ekonomik ve örgütsel destek verirken; öte yanda siyasal alanda temsil edilmeleri gerekiyordu. 26 Ocak 1973'te, dini temele dayalı Milli Nizam Partisi (MNP) kurduruldu. 12 Mart 1971'deki askeri müdahalede TİP kapatılırken, denge sağlansın diye MNP de kapatılmıştı. MNP, Anayasa Mahkemesi'nde savunmasını yaparken şöyle diyordu: "...163. madde kaldırılarak müslümanlara mutlaka din hürriyeti verilmelidir... Bütün batılı ülkelerde din siyasetin üstündedir. 'Dinle devlet ayrı şeylerdir, birlemez' boş laftır, uydurmadır. Gerçek değildir. Dinle devlet aynıdır. Beraber yürür. Ayrılmalarına imkan yoktur. Hilafetin gelmesinin bir çok büyük faydaları olabilir... Siyasi faydaları olabilir." (Cool



Savunmadan, dine dayalı bir düzenin getirilmesi istendiği net olarak anlaşılmaktadır.

MNP kapatılmıştı, ama muhturayı veren generaller sıkıntıya girmişlerdi. çünkü BD işbirlikçi egemen güçler, dini bir partiyle gereksinme olduğuna inanmışlardı. Generalleri sıkıştırdılar. MNP kapatılırken, partinin lideri Necmettin Erbakan, İsviçre'de idi. Orgeneraller Turgut Sunalp gizlice İsviçre'ye gönderildi. Erbakan'la görüştü ve güvence verilerek birlikte Türkiye'ye döndüler. 21 Ocak 1973'de Milli Selamet Partisi kurdurdu. MSP'nin altyapısı hazırdı. Kısa sürede tüm örgütlerini kurdu. Seçimlere girdi. 48 Milletvekili çıkardı. MSP kimi zaman sağ partilerle hükümet ortaklığı yaptı; kimi zaman sağ partilerin kurduğu hükümetleri dışarıdan destekledi. Böylece amaçları doğrultusunda örgütsel, ekonomik ve siyasal altyapısını güçlendirmeye çalışıyordu. Devlet bürokrasisinde kadrolaşıyordu. 12 Eylül 1980 Askeri Cuntası tarafından diğer partilerle birlikte MSP de kapatıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (2. KISIM)Irkçı Partiler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (3.KISIM)Dinci Partiler
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (4.KISIM)Kahramanmaraş Katliamı
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ
» GRUP YORUM SİVAS (GÜN TUTUŞUT
» Sivas Katliamı.YITIRILEN CANLAR:

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi  :: 

G e n e L K o n u L a r

 :: Katliyamlar
-
Buraya geçin: