Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (3.KISIM)Dinci Partiler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SiLaN




Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 24/04/09

2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ?  (3.KISIM)Dinci Partiler Empty
MesajKonu: 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (3.KISIM)Dinci Partiler   2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ?  (3.KISIM)Dinci Partiler EmptyPtsi Haz. 29 2009, 22:50

ABD ve işbirlikçi egemen güçler, bir yanda Siyasal İslamcıların amaçlarının gerçeklemesi için eğitim, ekonomik ve örgütsel destek verirken; öte yanda siyasal alanda temsil edilmeleri gerekiyordu. 26 Ocak 1973'te, dini temele dayalı Milli Nizam Partisi (MNP) kurduruldu. 12 Mart 1971'deki askeri müdahalede TİP kapatılırken, denge sağlansın diye MNP de kapatılmıştı. MNP, Anayasa Mahkemesi'nde savunmasını yaparken şöyle diyordu: "...163. madde kaldırılarak müslümanlara mutlaka din hürriyeti verilmelidir... Bütün batılı ülkelerde din siyasetin üstündedir. 'Dinle devlet ayrı şeylerdir, birlemez' boş laftır, uydurmadır. Gerçek değildir. Dinle devlet aynıdır. Beraber yürür. Ayrılmalarına imkan yoktur. Hilafetin gelmesinin bir çok büyük faydaları olabilir... Siyasi faydaları olabilir." (Cool



Savunmadan, dine dayalı bir düzenin getirilmesi istendiği net olarak anlaşılmaktadır.

MNP kapatılmıştı, ama muhturayı veren generaller sıkıntıya girmişlerdi. çünkü BD işbirlikçi egemen güçler, dini bir partiyle gereksinme olduğuna inanmışlardı. Generalleri sıkıştırdılar. MNP kapatılırken, partinin lideri Necmettin Erbakan, İsviçre'de idi. Orgeneraller Turgut Sunalp gizlice İsviçre'ye gönderildi. Erbakan'la görüştü ve güvence verilerek birlikte Türkiye'ye döndüler. 21 Ocak 1973'de Milli Selamet Partisi kurdurdu. MSP'nin altyapısı hazırdı. Kısa sürede tüm örgütlerini kurdu. Seçimlere girdi. 48 Milletvekili çıkardı. MSP kimi zaman sağ partilerle hükümet ortaklığı yaptı; kimi zaman sağ partilerin kurduğu hükümetleri dışarıdan destekledi. Böylece amaçları doğrultusunda örgütsel, ekonomik ve siyasal altyapısını güçlendirmeye çalışıyordu. Devlet bürokrasisinde kadrolaşıyordu. 12 Eylül 1980 Askeri Cuntası tarafından diğer partilerle birlikte MSP de kapatıldı.



Refah Partisi

Askeri Cunta, Mayıs 1983'de siyasi partilerin kurulmasına izin vermişti. MSP'nin kadrosu, Refah Partisi'ni (RP) kurdu. RP'nin örgütlenme sıkıntısı yoktu. 12 Eylül 1980 Askeri Cuntası, Siyasal İslamcıların (şeriat yanlılarının) altyapısına dokunmamıştı. Onbinlerce Kur'an Kursu, yüzbine yakın cami, İmam-Hatip Okulları, özel kişi ve şirketlerin açtığı dini okullar, yurtlar, dini vakıflar ve şirketler olduğu gibi duruyordu. RP, kısa sürede il ve ilçelerde örgütlenmesini tamamladı. Tarikatların, RP'ye olan desteği sürüyordu. RP'li Ahmet Akgül, tarikatların ilişkisini şöyle açıklıyordu:"Nurculuğun, Süleymancılığın, Nakşiliğin, Kadırılığın, Hanefiliğin, Şafiliğin bulunması İslam için bölücülük değildir...Bunların her biri değişik sahalarda değişik boşlukları dolduran, hizmet veren ve hizmet eden teşkilatlardır... Nakşibendi olan Süleymancı olamaz. Nurcu alan Kadiri olamaz. Ama Nakşibendi olan Refah Partili olur. Nurcu olan Refah Partili olur. Süleymancı olan Refah Partili olur. Diğer bütün tarikatçılar Refah Partili olur ve olmaz zorundadır..." (9)



Rize Belediye Başkanı Şevket Yılmaz RP ile ordunun ilişkilerini şöyle belirtiyordu: "Ordunun kuvvet merkezinin olduğu yerde RP var... Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri RP'nin emin ellerinde. RP'de ordu-millet kaynaştı..." (10)



RP, dinsel altyapının desteğiyle 1995 seçimlerinde birinci parti oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) ile ortak hükümet kurdular. Necmettin Erbakan, Başbakan oldu. Böylece siyasal İslamcılar meşruiyetini kabul ettirmiş oluyorlardı.



Irkçı-Şeriatçı Örgütlerin Kanlı Eylemleri

Komando kamplarında ve dini kurumlarda yetiştirilen faşist ve şeriatçı militanlar, saldırı eylemlerine yöneltildiler. Faşist saldırı ve katliamlarla toplumsal muhalefeti susturmaya çalışıyorlardı. Toplumsal muhalefet susturulursa, örgütlenmeleri engellenirse, Türk-İslam Sentezi doğrultusunda bir düzenin oluşması daha da kolaylaşacaktı. Faşist ve şeriatçı güçler, önce yüksek okullara saldırı düzenlediler. Yüzlerce üniversiteli genç öldürüldü, yaralandı. Binlercesi can korkusuyla okullarını terk etmek zorunda bırakıldı. Daha sonra faşist saldırılar bilim adamlarına, aydınlara, gazetecilere, işçi eylemlerine yöneltildi. Onlarca bilim adamı, gazeteci, aydın öldürüldü. Hiçbirinin suçluları bulunamadı. Bulunanlar da cezaevlerinde ellerini kollarını sallaya sallaya kaçırıldılar..." (12)



Faşist saldırıların ve katliamların yönü, toplu katliamlara dönüştürüldü. Toplu katliamlardan birkaç örnek:



Malatya Olayı:

7 Nisan 1978'de Ankara'dan, yapısı, ağırlığı ve ambalajı aynı olan dört bombalı paket PTT aracılığıyla; Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'na, Pazarcık CHP İlçe başkanı Memiş Özdal'a, Adıyaman Emniyet Müdür Yardımcısına, Adana'da bir iş adamına gönderilir.Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu adına gönderilen paketi 17 Nisan günü alır, evde açtığında patlama olur. Patlamada Hamit Fendoğlu, gelini ve iki torunu yaşamını yitirir. 18 Nisan günü cenazeler defnedilecektir. Faşist ve şeriatçı güçlerin öncülüğünde onbine yakın kişi saldırıya geçeler. Şehir merkezi tümden yakılır, yıkılır. İki gün devam eden saldırı ve katliamda 9 kişi yaşamını yitirirken, 960 işyeri tamamen tahrip edilerek yakılmıştır. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit ile İçişleri Bakanı İrfan Özaydın, bu bombaların Nükleer Araştırma Merkezi'nde imâl edildiğini, orada ülkücülerin egemen olduğunu açıklamışlardı. Daha sonra Türkeş ve Süleyman Demirel'in sert çıkışı sonucu geri adım atıldı, olayların üstü küllendi. Perde arkası örgüt ve güçler ortaya çıkarılmadı. Bombalı saldırının gizi halen sürüyor...



1978 Sivas Olayı

Sivas'ta ırkçı ve şeriatçı güçler Kurban Bayramının arife günü (4 Eylül 1978), Alevilerin yoğunlukta olduğu Alibaba Mahallesine saldırıya geçtiler. Kısa sürede camilerden çıkanların katılımıyla büyüyen kalabalık, Alevilerin ve solcuların yoğunlukta olduğu mahallelere ve işyerlerine saldırarak tahrip ederek yaktılar.



Saldırı iki gün devam etti. Saldırıda 12 kişi yaşamını yitirirken çok sayıda ev ve işyeri yakılmış ve yıkılmıştı. Bu saldırıyı düzenleyen faşist ve şeriatçı örgütler ortaya çıkarılmadı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (3.KISIM)Dinci Partiler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (2. KISIM)Irkçı Partiler
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ
» 2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINA NASIL GELİNDİ? (4.KISIM)Kahramanmaraş Katliamı
» GRUP YORUM SİVAS (GÜN TUTUŞUT
» Sivas Katliamı.YITIRILEN CANLAR:

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bursa TunceLiLiLer Kültür Ve Dayanısma Dernegi  :: 

G e n e L K o n u L a r

 :: Katliyamlar
-
Buraya geçin: